5 Kasım'da, kripto dünyası bir kez daha kanlı bir temizlik yaşadı.

Bitcoin nihayet 100,000 doları koruyamadı - bu, Haziran'dan beri psikolojik bir savunma hattıydı ve aşıldı. Gece yarısı en düşük 98,944 dolara düştü, 24 saat içinde %7'den fazla düştü. Ethereum daha da kötü durumda, doğrudan 3,100 doları kırdı, en düşük 3,057 dolara ulaştı, düşüş oranı %13'ü geçti. BNB, SOL gibi ana akım coinler? Onlardan bahsetmeyin, her biri bir diğerinden daha sert düştü.

Her ne kadar sonrasında biraz toparlandı - BTC 10.100 dolar civarına geri tırmandı, ETH de 3.100'ün üzerine çıktı, ama piyasa hissiyatı çökmüş durumda. Patlayan pozisyon verilerine bakarsanız anlayabilirsiniz: Son 24 saatte tüm ağda 20.28 milyar dolar patladı, bunların 16.28 milyar doları alım yapanlardan, sadece 3.99 milyar doları ise satıcılardan geldi. Bu neyi gösteriyor? Fiyat artışına kapılanlar ağır bir ders aldı.

Düşünün ki, Bitcoin'in tarihindeki en yüksek seviyeye ulaşmasının üzerinden sadece bir ay geçti ve piyasa bu hale dönüştü. Özellikle Kasım ayına girdikten sonra, feryatlar ardı ardına yükseldi, "boğa piyasasının sonu" her yerde konuşuluyor.

O halde sorun şu: Peki, piyasayı ne faktörler etkiliyor? Bu boğa piyasası gerçekten böyle mi sona erdi?

Teknik açıdan bakıldığında, BTC'nin 100.000 dolarlık bu önemli destek seviyesinin altına düşmesi, kısa vadede piyasa güveninin gerçekten sarsılmasına neden oldu. Ancak boğa piyasasının tamamen sona erdiğini söylemek için henüz erken olabilir - sonuçta kripto piyasasının dalgalanması her zaman böyleydi, düzeltme de boğa piyasasının bir parçasıdır. Anahtar, ilerleyen zamanlarda kritik seviyede durup duramayacağı ve yeni bir katalizörün ortaya çıkıp çıkmayacağıdır.

Ancak kesin olan bir şey var: Bu zayıf piyasa durumu birçok insanın kendi pozisyonlarını ve risk yönetimlerini yeniden gözden geçirmeye başlamasına neden oldu.