TradFi ve kripto dünyası uzun zamandır sanki bir duvarla ayrılmış durumda. Bir taraf, uyumluluğun ön planda olduğu ve süreçlerin titizlikle yürütüldüğü geleneksel varlık dünyası; diğer taraf ise hız ve verimliliğin ön planda olduğu on-chain ekosistemi. Geleneksel taraf, kripto piyasasının çok vahşi ve dalgalanmanın sınır tanımadığını düşünüyor; kripto dünyası ise bankaların sisteminin çok yavaş olduğunu ve engellerinin yüksek olduğunu düşünüyor. Bu iki dünyayı gerçekten birleştirmek mi? Zorluğu, görünenden çok daha büyük—ancak şu anda bazı projeler bu durumu adım adım gerçeğe dönüştürüyor ve oyun biçimleri giderek daha sistematik hale geliyor.

Kırılma düşüncesi aslında karmaşık değil: Geleneksel varlıkların "istikrarını" on-chain'e taşımak ve ardından kripto fonların "hareketliliğini" buraya getirmek. Basit geliyor, peki bunu nasıl yapacağız? Açıklığa kavuşturulması gereken birkaç kritik aşama var.

**Büyük varlıkları parçalara ayırarak, sıradan insanların da katılmasını sağlamak**

Geleneksel tahviller, bonolar, şirket tahvilleri gibi varlıkların en büyük sorunu, likiditenin kötü olması ve engellerin korkutucu olmasıdır. Yüz milyonlarca dolarlık bir tahvil, küçük yatırımcılar için tamamen ulaşılmazdır. Ancak bu varlıkları tokenleştirirsek (yani tokenize RWA haline getirirsek), durum tamamen farklı olacaktır - büyük varlıklar, yüzlerce binlerce küçük token'e bölünebilir.

Kuruluşlar için, on-chain olmak uyumluluktan vazgeçmek anlamına gelmez. Aksine, uyumluluk denetimleri, denetim raporları, varlık saklama gibi aşamalar öncelikli olarak yapılmalıdır. Her bir coin'in arkasında, gerçek ve doğrulanmış bir nakit akışı veya teminat varlığı desteklemelidir, asla "hava" haline getirilmemelidir.

Bölmenin getirdiği değişiklikler anında gözlemleniyor: Sıradan yatırımcılar bir anda birkaç bin hatta on binlerce dolar harcamak zorunda kalmadan, birkaç yüz dolarla bile piyasaya girebilir ve aslında sadece büyük kurumların erişebildiği kazanç fırsatlarını paylaşabilir.