Hesap tekrar yeşil mi oldu? Bu zamanlarda, birçok kişinin ilk tepkisi paralarını satıp kaçmak oluyor.

Ancak geçen yılın eski hesaplarına bir göz atarsanız, sizi derinden sarsacak bir gerçeği fark edeceksiniz.

Geçen yıl Kasım ayı başlarında, Bitcoin 71.000 dolar seviyesinden ani bir düşüşle 66.000 dolara geriledi ve toplulukta "Bu sefer bitti" tartışmaları yaygınlaştı. Panikleyenler, gece vakti tüm pozisyonlarını kapatıp piyasadan çıkmaya çalıştı, bir daha düşer diye korkuyorlardı.

Peki sonuç ne oldu? Sadece bir buçuk ay sonra, BTC 108.000 dolara fırladı ve %60 oranında bir yükseliş kaydetti. Ethereum %75 arttı, altcoinlerin toplam piyasa değeri ise daha da şaşırtıcı şekilde %138 yükseldi. Birçok ana akım kripto para birimi ise 5 ila 10 kat değer kazandı.

Dibe satıp çıkanlar, muhtemelen pişmanlıkla kıçlarını yırtıyordur.

Piyasa her zaman böyle işler: Gerçekten para kazandıran fırsatlar, çoğu insanın korkudan donduğu o birkaç günün içinde saklıdır. Ne yazık ki, çok kişi bu baskıya dayanamayarak, tam zamanı mücadele etmesi gereken yerde vazgeçiyor.

Şu anki piyasa durumu, geçen yılkiyle tanıdık bir his uyandırıyor—bir sessizlik ve sakinlik içinde bir yeniden toparlanma dönemi. Ama bu sefer, temel mantık daha da sağlamlaştı.

Aralık ayında birkaç önemli gelişme var: Fed’in faiz indirim beklentisinin artması, bu da fonlama maliyetlerinin düşeceği ve likiditenin serbest kalacağı anlamına geliyor. Bilançoyu küçültme süreci de neredeyse sona yaklaşıyor; fonlar piyasaya geri dönebilir ve hatta QE’nin yeniden başlatılacağı söylentileri dolaşıyor.

Üstelik, dijital para düzenleme yasa tasarısı ilerliyor, Çin ve ABD arasındaki ticaret ilişkileri yumuşuyor, ABD borsası yeni zirveler kırıyor—bu sinyaller, riskli varlıkların tercih edilme eğiliminin yeniden güçlendiğine işaret ediyor ve yeni fonların her an akmaya başlayabileceğini gösteriyor.

"Kripto piyasası çökecek" diyen seslere aldırmayın. Şu anki dalgalanma, aslında piyasanın hareketlenmeden önceki derin bir nefes alma ve güç toplama süreci gibi.

Boğa piyasası, asla yüksek sesli kalabalıklar varken başlamaz; aksine, çoğu zaman umutsuzluk içinde sessizce başlar. Korku insan doğasının bir parçası, ama bu piyasada korku, risk sinyali değil, fırsatın habercisidir.

Dalgalanmalar ne kadar şiddetliyse, sakin kalıp analiz yapmak ve pozisyonları korumak o kadar önemli olur. Sonuçta, karşı duruşla geri dönüş fırsatı, sadece sabreden ve soğukkanlı kalanlara aittir.