Pazar güçlerinin tek başına insanların ve çevrenin kaderini belirlemesine izin vermek mi? Bu, toplumsal çöküş için bir tarif.
Bunu düşün. İş gücü, istediğin gibi atıp tutabileceğin değiştirilebilir bir ürün değildir. İnsan işçilerini kullanılabilir kaynaklar gibi ele alamazsın—onları rastgele kaydırmak, sınırsız bir şekilde sömürmek ya da ihtiyaç duyulmadıklarında rafın üzerine bırakmak doğru değildir.
Emek gücünü saf bir meta haline dönüştürme fikri, temelde önemli bir şeyi atlıyor. "Emek gücü"nün arkasında gerçek bir insan var. İhtiyaçları olan. Sınırlara sahip olan. Piyasa işlemlerinin ötesinde bir yaşamı olan.
Tüm korumaları kaldırıp saf piyasa mantığını her şeyi yönetmesine izin verdiğinizde, verimliliği optimize etmiyorsunuz. Toplulukları bir arada tutan sosyal dokuyu parçalıyorsunuz. Pazarın görünmeyen eli, iyi niyetli bir güç değil—kontrolsüz bırakıldığında, acımasızca yıkıcı olabilir.
Bu, piyasa karşıtı bir duygu değil. Piyasaların sınırları olması gerektiğini kabul etmektir. Bazı şeyler—insan onuru, çevresel sürdürülebilirlik, toplumsal uyum—kesin piyasa özgürlüğünün kurbanı edilemez.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
16 Likes
Reward
16
4
Repost
Share
Comment
0/400
MevSandwich
· 12h ago
Yemek yiyebildiğine şükret, başka ne isteyebilirsin ki?
View OriginalReply0
FlashLoanPhantom
· 12h ago
Sermaye sahipleri de sadece işçi.
View OriginalReply0
DefiOldTrickster
· 12h ago
Bireysel yatırımcılar hala piyasa kurallarını çıplak bir şekilde sorgulamak mı istiyor? Bu tuzak kombinasyon beni soğuk terler döktürüyor.
View OriginalReply0
GasFeeTherapist
· 12h ago
Para kazanmak ya erken ölmek ya da erken ölmek zorunda kalmak.
Pazar güçlerinin tek başına insanların ve çevrenin kaderini belirlemesine izin vermek mi? Bu, toplumsal çöküş için bir tarif.
Bunu düşün. İş gücü, istediğin gibi atıp tutabileceğin değiştirilebilir bir ürün değildir. İnsan işçilerini kullanılabilir kaynaklar gibi ele alamazsın—onları rastgele kaydırmak, sınırsız bir şekilde sömürmek ya da ihtiyaç duyulmadıklarında rafın üzerine bırakmak doğru değildir.
Emek gücünü saf bir meta haline dönüştürme fikri, temelde önemli bir şeyi atlıyor. "Emek gücü"nün arkasında gerçek bir insan var. İhtiyaçları olan. Sınırlara sahip olan. Piyasa işlemlerinin ötesinde bir yaşamı olan.
Tüm korumaları kaldırıp saf piyasa mantığını her şeyi yönetmesine izin verdiğinizde, verimliliği optimize etmiyorsunuz. Toplulukları bir arada tutan sosyal dokuyu parçalıyorsunuz. Pazarın görünmeyen eli, iyi niyetli bir güç değil—kontrolsüz bırakıldığında, acımasızca yıkıcı olabilir.
Bu, piyasa karşıtı bir duygu değil. Piyasaların sınırları olması gerektiğini kabul etmektir. Bazı şeyler—insan onuru, çevresel sürdürülebilirlik, toplumsal uyum—kesin piyasa özgürlüğünün kurbanı edilemez.